Öğretmenlik mesleğimde en çok karşılaştığım sorunlardan biride. Velilerin kitap beğenmemesi sorunu ya da bilgiç bir şekilde "Hocam kitap okurken bir şeylerde almalı çocuk" cümlelerini çok duyarım. Nedense kitap denince herkes bu ülkede uzman kesilir. Eline kitap almamış. Hiç çocuğuna örnek olmamış ebeveynler kitap üzerine değerlendirmelerde bulunur. Ve kendi dünya görüşü ve beğenisi olan kitapları çocuğuna dayatır. Hatta "Hocam ev kitap dolu okumuyor ki" doğru mutlaka ev kitap doludur. Ama kitap alırken çocuğu tanıyarak mı alındı? Ve çocuğun ruhi/psikolojik/zihin tahlili yapılıp durumu tespit edildi mi? Cevap : Tabi ki hayır.
Çocuklarımızın kitap okumamasının en temel sorunu öğrenci velileridir. Kitapçıya gidilip bir kitap seçerken velilerin yüz ifadesi hep asıktır. Genelde gereksiz harcama olarak görülür kitaba verilen para. Ama arkasındanda çocuğun kitap okuması gerektiği ile ilgili güzel cümleler kurarlar. Bu bir tezat tabiki. Gelelim ayrıntılara;
Asla sizin beğeninizi çocuğunuza dayatmayın, sizin evvelce okuduğunuz kitap sizin hayatınızı değiştirmiş olabilir, farklı hissettirmiş olabilir ama devir ve şartlar değişiyor sizin çocuğunuz aynı heyecanı aynı zevki o kitaptan alamayabilir. Önce nitelikli kitaplar yerine (burada nitelikten kastım velilerin farkında olmadan ağır kitapları kastediyorum) okuma alışkanlığı kazanacakları kitaplar tercih edilmelidir. Bu tercihte çocuğun kitap karşısındaki deneyimi bilinmelidir. Bu deneyimden kastım çocuğun kitap okumaya karşı bir direnci var mıdır. Direnci olan çocuklarda ilk gözünüze çarpacak durum şudur. Çocuğa hangi kitabı verirseniz verin "Sıkıcı bulduğunu söyler gözünüzün içine bakarak" Aslın çocuk bunu bir savunma mekanizması olarak kullanır bu cümle ile şunu söylemeye çalışmaktadır. "BEN KİTAP OKUMAK İSTEMİYORUM"
Eğer çocuğunuz erken yaşlarda bilgisayar /tablet/ telefonla buluşmuşsa kitap okumaya karşı dirençli olabilir. Çünkü bu teknolojik aletlar çocuğua haz verir. Oysa kitap okumak zor iştir, uzun soluk geterektirir. Bu çocuklarda bu uzun soluk bulunmaz. Bu çocuklarda acelecilik ve her şeyden sıkılma bulabilirsiniz. Dirayetli olun elinden bu teknolojik aletleri alın. Korkmayın dünyanız yıkılmaz. Alın veya ölçülü saatli kullandırın. Eğer çocuklarınızın akşamları başınza bitmesini istemeyip eline tutuşturuyorsanız bu teknolojik aletlari onun başında zaman geçirirken size bulaşmıyorsa. Bunu rahatlığınız ve çıkarınız için kullanıyorsanız. Bunu bir kez daha düşünün.
Çocuğunuzun hiç okuma alışkanlığı yoksa çizgi romanlardan başlayın. Resmin ve kelimelerin iç içe geçtiği tv ve pc yerini tutabilecek bir tür çizgi romanlar. Korkmayın bol bol çizgi roman alın okutun. Size göre içindekiler saçma gelebilir, ama bu size göre tabiki. Çocuğunuz bu çizgi romanları beğenecek ve kitaba dokunmaya kitaplarla haşir neşir olmaya başlayacaktır.
Eğer çocuğunuzun beğendiği bir tür tespit etmişseniz o türden yüklenin derim. Ne kadar o türden kitap bulursanız alıp okutun. Macera/tarihi vs ne olursa. Şöyle düşünebilirsiniz "Efendim bu tür kitaplar çocuğa bir şey vermiyor ki bana kalsa…" Sorun bu zaten size kalmıyor. Siz uzman falan değilsiniz. Şunu kabullenin siz bilmiyorsunuz. Her kitap çocuğu hayal/ düşünce yönünden bir adım attırır az veya çok. Kitap okunmayan bir ülkede ilk amacınız çocuğunuza sizin istediğiniz şeyleri vermek değil çocuğunuza kitap okuma alışkanlığı kazandırmak. Sadece bu okuma alışkanlığı kazansın ondan sonrası kolay zaten okuma alışkanlığı kazanan çocuk zamanla siz istesenizde istemesenizde nitelikli kitaplara yöneliyor.
"Efendim kitabı ben inceledim içinde sakıncalı şeyler var." Hoppa sakıncalı dediğiniz şeyler birkaç argo sözcük kusura bakmayın ama akşam oturup malup Türk dizilerini birlikte izlerken çocuğunuzda zihinsel /ruhsal olarak nelerin kaybettiğinin farkında bile değilsiniz.
Bir pire için yorgan yakmayın
Sakıncalı dediğiniz şeylerin çoğu ana kurgunun/ana olay örgüsünün içinde değildir. Verilmek istenenin karşısındadır. Yoksa katil kitabı okuyan katil olur/hırsız temalı kitap okuyan hırsız olur. Yok böyle bir şey tabiki merak etmeyin çocuğunuzun okuyacağı binlerce kitabın vereceği zarar birlikte izlediğiniz malum Türk dizilerinin onda birini bile vermez.
Kısacası çocuğunuz kitap okuma alışkanlığı kazanana kadar okusun / ne okursa okusun. Hiç kitap okunmayan bir ülkede saçmada olsa kitap okuyan insan değerlidir. (Bunu kafadan atmıyorum TUİK'in araştırmasına göre GÜNDE ortalama bir Türk insanı 6 saat tv izliyor 3 saat internete giriyor 1 dakika kitap okuyormuş.