Kategoriler
Genel

ÇOCUK ve KİTAP 3 / BİR GELECEK İNŞA ETMEK

Akşamları eve gelip tv karşısında çayımızı içerken gözlerimiz çocuklarımıza takıldığında bazen bir şeyler düşünerek memnun oluruz. "Biz görmedik çocuklarımız görsün" diye iç geçiririz. Onların isteklerini elimizden geldiği kadarı ile karşılarız. Ve onlara baktığımızda gelecekte önemli meslekleri icra ettiklerini/edeceklerini/etmeleri gerektiğini düşünürüz. Onların geleceği ile ilgili bol bol hayaller kurarız.

Günümüz Türkiyesine baktığımızda yüz binlerce üniversiteli mezun olduğunu görüyoruz. Çok azı bu ana kütleden ayrışıp nitelikli noktalara geliyor. Bu pozitif ayrışan mezunlara baktığımızda ya iyi bir yabancı dilin ya iyi bir matematik becerisinin ya da iyi bir okuma kültürüne sahip olduklarını anlıyoruz. Türkiyede somut anlamda bir noktaya gelebilmek için bu üç kaldıraçtan birine tutunması gerekiyor öğrencilerin. Bu kaldıraçların (yabancı dil, matematik, okuma kültürü) bazen biri bazen ikisi bir arada bulunabiliyor.

Eğer birey sadece yabancı dile sahipse bu donanımını mesleki ve zihinsel alana taşıyamıyor. Çünkü tek yabancı dil bilmek insanı yaratıcı zekaya sahip yapmıyor. Eğer sadece matematik becerisine sahipse birey doktor, mühendis vs gibi maddi karşılığı olan maddi yönden nitelikli olduğu düşünülen mesleklere ulaşabiliyor. Fakat bu mesleklere ulaşsa bile birey bilinç/ zeka her ne ise yaratıcı faaliyetlerde bulunamıyor. Kişi bu meslekler içerisinde sıkışıyor ve hayatı boyunca "zombi" gibi davranıyor. "zombi" sözcüğü ile kimseyi küçümsemiyoruz. Şunu demeye çalışıyoruz. Sadece sayısal/matematik becerisi ile hayata tutunan ve hayatında yol alan birey (bir kuş nasıl tek kanatla uçamazsa ) arızalı durumlara düşüyor. İletişim problemleri, öz güven eksikliği, tamamlanmamış/eksik kişilik tipleri karşımıza çıkıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.