Güneş Gezegeni Dizisi'nin üçünkü kitabı olan Tohum İzcileri'inde yine soluk soluğa bir serüven, bitmek bilmeyen heyecan var.
Korkun se baskının üzerinden çok da zaman geçmeden, fanus yaşayanları başka bir olayla sarsılıyorlar DEPREM.
Zaten kısıtlı olan yiyecek stoklarında baş gösteren tükeniş, herkesi yeni bir arayışa itiyor. Bir efsane gibi kulaktan kulağa yayılan Tohum Bankalarını bulmak.
Tabii iş yine Can ve arkadaşlarına düşüyor ve dış dünyada hem tehlikeli, hem heyecanlı bir serüven daha başlıyor…
Arka Kapak Yazısı
Son yıllarda okuduğum çocuk edebiyatı alanındaki kitaplar içinde bilim kurgu türünde yazılmış derli toplu bir kitap Tohum İzcileri. Güneş Gezegeni Dizisi serisinin 3. kitabı Tohum İzcileri
Dünya çevre felaketlerne mağruz kalmış ve insanlar fanuslarda yaşamakta, kitap yıkıcı bir depremle başlıyor. Yıkılan fanuslar insanların yaşam düzenlerini bozuyor. Dünya birçok bakımdan yaşanmaz duruma gelmiş, gündüzleri yakıcı güneş ışıkları, tükenen ve azalan bitki türleri… Kısaca kitaba göre dünyanın ritmi bozulmuş, bozulmuş derken bunu başkaları gelip bozmamış insan eliyle dünya o hale gelmiş.
Kitap "distopya" diyebileceğimiz bir türde. Ütopyalarda mutlu, mükemmel bir dünyanın arayışına şahit olurken okuyucu olarak, distopyalarda mutsuz, yıkıcı bir dünyanın ortasında insanın durumu gözler önüne seriliyor.
Günümüzde gaz salınımları, kesilen ağaçlar, tükenen hayvan ve bitki türlerini düşünecek olursak bu bağlamda çocukların çevre duyarlılını canlandıracakları, bu durum hakkında empati yapabilecekleri bir kitap.
Yazar tohum arama yolculuğunu şaşırtıcı bir sonuca bağlamış, kitabın olay akışına göre tohum bulup dönecekleri beklenirken kahramanların, Kaşkar dağlarında fanus içinde yaşamayan, eski zamanları hatırlatan bir köy ve köyde yaşayan insanlarla karşılaşıyorlar. Kitabı okuduktan sonra şu şekilde düşünürsek daha anlamlı oluyor. Kitabın sonundan geriye doğru olay akışını değiştirdiğimizde tekrar olumsuz bir dünyanın içinde dünyayı eskiye döndürebilecek bir anahtar buluyorlar. Bu anahtar kaşkar dağlarındaki köy. Çocuklar anne babalarınn anlatıkları, tadlarını bilmedikleri birçok meyve sebze ila o köyde karşılaşıyorlar.
Yıkılan dünya da ayakta kalan oksijeni bol, dogal yaşamı bozulmamış köy neden ayakta kalmış sorusunun cevabını yazar çok iyi bir şekilde işlemiş. Neden bu köy ayakta kalmış cevap: İnsanın yıkıcı açgözlüğü o köye ulaşmamış.
Kitap depremden sonra düzenleri bozulan fanusta yaşayan insanlar kurtuluşu yüksek ve saklı mağaralarda saklı bulunan tohum bankasını bulmakta görüyorlar. Aralarında tarışmalardan sonra bir ekip oluşturup tohum bankasını bulmaya yolluyorlar. Yolda güneş paneli ile çalışan otobusleri kaza yapıyor ve kalan yolu yürüyerek tamamlamak zorunda kalıyorlar. Bu ekip her kitapta olduğu gibi anakarakterlerden oluşuyor. Bunlar : Deniz Öğretmen, Can, Nazlı, Murat, Ahmet…
Türk çocuk edebiyatında derli toplu yazılmış, mantıklı bir kurgu etrafında örülmüş bilim kurgu türünde kitap sayısı az burada yazarı özellikle tebrik etmek istiyorum. Kitabı daha önce Kahramanmaraş il geneli kitap okuma yapışmasına koymuştuk ve birkaç defa çalıştığım okulda öğrencilere okutmuştuk. Kitap öğrenciler tarafından genel anlamda beğenildi ve ilgi çekti. Bu yönüyle eser çocukların sıkıcılık sözcüğüne hapsettikleri kitap olmaktan çıktı. İlköğretim 4 ve ortaokul 5,6,7. sınıf öğrencilerinin rahatlıkla okuyabilecekleri ve beğenecekleri bir kitaptır diyebilirim. Çevre duyarlılığının kazandırılması konusunda önemli bir eser. Dil sade ve olay akışı tutuk değil.
Yukarıdaki sınıflara Türkçe dersine giren öğretmen arkadaşlar tüm öğrencilerin okutmak istediği bir kitap arayışındaysa bu kitabı tavsiye ederim. Benim elimdeki eserin baskısı Bu yayınları tarafından yapılmış fakat şu an başka bir yayınevi tarafından basılmaktadır. Kendi adıma bu serinin 1. ve 2. kitabını okumamam bir eksiklik.Çünkü bu kitap bir serinin parçası olduğu için kitabın öncesini merak ettim açıkçası.
Öğretmen ve veliler mutlaka okutmak istedikleri kitap lisesine bunu üst sıralara yazsınlar.
Selam ve Dua ile….